3 Nisan 2015 Cuma


Tütsülenmiş Bir Karmaşa

Ne zamandır uğramıyorsun dudaklarıma sessizlik                                                
Neredeyse şaraba tercih edecektim seni

Hareketli toprak öldü sen kaybolalı
Hiç telaşlanmayan ağaç bu kez güneşe telaşla koştu

Gel ve kıl korkularımı berrak
Ki parçalasın umutlar yağlı kementleri


-Kim için yoruluyoruz? Çalışmalarımızın, uğraşlarımızın ve mesailerimizin kim sevgilisi? Diyeceğim oydu ki yani yiyeni! Niçin hep saklı kaldı hayallerimiz? Kadri bilinmedi niçin hiç masum fikirlerimizin? Hoş, halim yok oldu fikirlerimle ancak ne kadar olmasa da bir tebessüm işe yarayabilirdi. Şimdi ise garip ben ve yine xerîb tu! Bak işte işe yaradı, sen güldün ve ardından benim dişlerim değil miydi o parıldayan aynada? Bu dünyada en güzel kare değil miydi o ellerimizin ayna aksiyle birleştiği? Ayna ile bunca uğraşmamın sebebi onun karşısında yazıyor olmam olabilir ama ben onu ayrı seviyordum bir zamanlar!

                                        

-Sevgilim, dudaklarında uyuyup kalktığım zamanlardı o zamanlar! Anlamını bilmediğim görkemli dillerin efsunlu kelimeleri çınlarken kulağımda, yazdığım dumanlı yazıların buğusuydu aşkımızı perdeleyen. Gel ve kıl endişelerimi berrak!

-Bulandıran endişelerin ve telaşların mıydı ki her şeyi? Söz ile yazı arasındaki uçurum gerçekten gerçek miydi? Hakikati arayan bilgelerin hepsi eflatun muydu sahiden? Oy oy diye şarkı çığırtanların ellerinde kalem yoktu oysa.

-Kaygıların benden mi kaynaklı?

-Hayır, şüphesiz değil.

-Oynaman yeter benim için.

-Benim için dans etmen yeter ve nefeslerini ve semahlarını alıkoymaman.

-Sırrın asıl sırrı neydi ?

-Peşinde fazla avare olmaman.

-Ah biliyordum kendimi yenemeyeceğimi!


                                         


-Senin bildiğin neydi sahi?

-Sazın tellerini vurmam dışında ne olabilir ki? Ya da kemanın yayını koparmam dışında? Annenden ayrıldığını duymuştum geçen, sonra da sana bir türlü dönemedim.

-Peki şimdi ne istiyorsun benden.

-Al başına çal kendiliğini!

-Ben ne yaptım rabbim?

-Günahkâr olarak doğdun dostum.

-Sen çekil aradan, baş başa bırak beni yaratıcımla.

-Seni sana bırakayım demek?

-O halde günahtan muarra saflığında ve masumluğunda şek bırakmayan temiz topraktan nedir istediğin?

-Bir şey istediğim yok yıkıl karşımdan soytarı! Ben yalnızca sabaha dek yazmak istiyorum geceyi. Öttürmek istiyorum kopuzumu, raksına eşlik etmek istiyorum sevgilinin.

-Ellerinde ne işin yabancı?

-Bana mı seslendin küçük tosbağa?

-Hayır, ben değildim içeriden kuşatan kalelerini.

-O halde kimdi o hain?

-Bildiğim yalnızca aradığın kişinin ben olmadığı.

-O halde kim?

-Kendine sor ahmak adam!

-Ah tanrım kim o, kimim ben?

-İşine bak ey sefil, yapman gereken tek şey at gözlüklerini giyinmen.

-Yok yok kuşanmam gereken tek şey keskinliğinde epey ödünkâr olabilen kılıcım.


                                         


-Şeyy, işin hayli zor ve müşkül bir durumda dimağın.

-Neden bakıyorsun öyle, ne istiyorsun be kadın? Yanan otağ senin marifetin mi yoksa? Tercihlerin yalnız seni ilgilendirmez artık. Sesinin güzel olması neyi değiştirir be kadın?

-Kendini bil şair kendini!

-Özür ey mugan mugbese canını incitmedim ya?

-Ateşten canın yandıysa su ile tedaviye devam edelim?

-İstirhamım üstat, şu iğrenç sesi birinin susturması sadece. Sus ey kız sus, şarkın da sesin de berbat!

-Fakat ben seni sevmek üzereydim?.!

                                                                     
                                                                                

                                                                                                                               03:27

3 yorum:

  1. Aet arda konuşma cümlelerinin hepsi aynı kişi mi aradaki boşlukları biz mi dolduruyoruz. Gerçi yazarken sen hepsini yazıp sonrada sevgiliyi silmiş olabilirsin. Ay anlayamadım mı yazıyı acaba?

    YanıtlaSil
  2. Aet arda konuşma cümlelerinin hepsi aynı kişi mi aradaki boşlukları biz mi dolduruyoruz. Gerçi yazarken sen hepsini yazıp sonrada sevgiliyi silmiş olabilirsin. Ay anlayamadım mı yazıyı acaba?

    YanıtlaSil
  3. farklı kişilerden oluşan bir polilog. aslında bu yazı, üzerinde çalıştığım, "çok ağızlı deneme" adındaki bir yazı dizisine ait, bir meclis var ve o mecliste insanlar konnuşup tartışıyolar... :)

    YanıtlaSil